Mimarın Gözünden Marus Bilkent

Mimarın
Gözünden

Mimarlık, yalnızca yapılar tasarlamak değil; insan hayatına değer katan, zamanı aşan mekânlara hayat vermektir. KozArchitects olarak, her projemizde estetiği, işlevselliği ve mekânsal deneyimi bir araya getirerek, yaşamın içinden ilham alan bir mimari anlayışı benimsiyoruz. Marus Bilkent ise bu felsefenin en özel yansımalarından biri olarak, yalnızca Ankara’nın değil, modern kent yaşamının geleceğine şekil veren prestijli bir yapı olarak yükseliyor.

Bilkent’in eşsiz konumunda, şehrin dinamizmini vadinin doğal akışıyla buluşturan bu proje, Ankara manzarasını adeta bir tasarım öğesi haline getiriyor. Kentin siluetine saygı gösterirken, aynı zamanda ona yeni bir soluk kazandırıyor.

Marus Bilkent, doğa ile mimariyi bütünleştiren bir anlayışla şekillendi. Vadinin doğal akışını takip eden formu, gökyüzüne yükselen silueti ve akılcı mekânsal organizasyonuyla hem göz alıcı hem de işlevsel bir yaşam sunuyor.

Projenin tasarım sürecinde, mekânları kullanıcılarının ruhuna dokunan ve her anı değerli kılan birer deneyim alanı olarak ele aldık. Her katta yalnızca iki daire bulunması, mahremiyet ve ferahlık duygusunu güçlendirirken; Ankara manzarasına kesintisiz açılan geniş balkonlar, kentle kurulan bağın en özel yansımalarından biri oldu. Yaşam alanları ve mutfakları manzaraya yönlendirilirken, yatak odaları güney cephesinde konumlanarak gün ışığı ile dengeli bir ilişki kurdu.

Cephe tasarımında vadinin doğal akışından ilham aldık. Zeminden yükselen strüktürel elemanlarla birlikte, eğimiyle dinamizm kazanan ve formuyla güçlü bir siluet oluşturan çatı yapısıyla doğadan gökyüzüne uzanan bir hareket etkisi yarattık. Böylece, projenin kimliğini güçlü bir şekilde ortaya koyduk.

Yapımızın kentsel ölçekle kurduğu ilişkiyi vurgulayan bu mimari imza, şehrin panoramasına eşsiz bir dokunuş ekleyerek Marus Bilkent’i Ankara’nın en prestijli yapılarından biri haline getiriyor.

Bu proje, yalnızca lüksü yeniden tanımlamakla kalmayıp; konforu, estetiği ve doğayla iç içe bir yaşam anlayışını da merkezine alıyor. Bilkent’in saygın konumunda, hem seçkin hem de sürdürülebilir bir yaşam sunarak uzun yıllar boyunca Ankara’nın marka projelerinden biri olmaya aday...

Koz Architects olarak, bu projeyi yaşayan, nefes alan ve kullanıcılarına özel bir deneyim sunan bir yapı olarak tasarladık. Mimari vizyonumuzu, geçmişten gelen bilgi birikimimiz ve çağdaş tasarım anlayışımızla harmanlayarak Marus Bilkent’i hayata geçirdik. Mimar Sema Merve Koz ve Y. Mimar Ayşe Eda Koz olarak, bu projede estetik, fonksiyon ve çevresel uyumu en üst seviyede buluşturduk.

Ve bugün, bu vizyonun gerçeğe dönüşmesine tanıklık etmek bizim için en büyük gurur...

Koz Architects - S. Merve Koz/A. Eda Koz

Tasarımcının Gözünden Marus Bilkent

İç Mimarın
Gözünden

Bilkent Farkı…

“Marus” Ankara’nın en prestijli semtlerinden birinde, “Bilkent Yerleşkesi”nde olması sebebiyle bile öne çıkan bir proje… Konum olarak, şehrin en nezih bölgesinde inşa edilmesine ek olarak; Ankara’ya tepeden bakan bir manzaraya da hakim.

Özenle çizilmiş mimari de konumun hakkını verir nitelikte. Tek bir projede; 2+1, 4+1, 5+1 dairelerle; villaları bir araya getirmek oldukça cesur bir adım… Bizim bu üst segment, gösterişli projedeki rolümüz ise iç mekân atmosferlerini tasarlamaktı… Bu yenilikçi tercih; farklı profillere, farklı aile yapılarına ve yaşam tarzlarına sahip insanların birlikte yaşaması üzerine kurgulanmış.

Satış açısından olumlu, biz tasarımcılar açısından ise zorlayıcı bir hamle aslına bakarsanız; çünkü bu çoklu sosyal yapı, doğal olarak farklı beğenilerin ve taleplerin ortaya çıkması anlamına gelecektir. Çözmemiz gereken, hepsinin keyif alacağı ve mutlu olabileceği ortak bir iç mimari dil yakalamaktı. Birlikte kullanacakları giriş hollerinden tutun da, kat koridorlarına ve örnek olarak yapacağımız daireden yola çıkılarak dizayn edilecek diğer tüm dairelerde de aynı üslup başarılı olmalıydı. Tasarım konusunda kısıtlanmadan, özgürce hareket edebilmek en büyük avantajımız oldu.

Muadillerinden farklı, kullanışlı, özgün, gösterişçi olmayan bir şıklıkta; abartıdan uzak, yalın, ruhu olan… ama en önemlisi kaliteden taviz vermeyen bir proje yaratmaktı ortak amaç.

Hep, ‘Biz de bu sitede yaşıyor olsaydık ne görmek isterdik?’ sorusundan yola çıkarak dizayn ettik mahalleri. Dileriz ki, tasarladığımız mekânların şanslı kullanıcıları da en az bizim kadar mutlu ve huzurlu anılar biriktirirler…

Profit - Neşet Güne

Mimariye Atılan Sessiz İmza

Peysaj Mimarının
Gözünden

Peyzaj: Mimariye Atılan Sessiz İmza

Marus Bilkent’te peyzaj tasarımı, sadece binaları çevreleyen bir yeşil kuşak değil; yaşamın akışına eşlik eden, mimarinin kimliğini tamamlayan bir anlatıdır. Projenin kentle orman arasında yer alan eşsiz konumu, doğayla kurduğumuz ilişkiyi belirleyen temel unsurlardan biri oldu. Bu ara bölgede, peyzaj; doğayla kurulan teması görünür kılan, yapıyla yaşamı birbirine dokuyan bir bağlayıcıya dönüştü.

Tasarım sürecimiz boyunca, doğanın mekâna sadece biçim değil, anlam da kattığına inandık. Doğal topoğrafyayı koruyarak geliştirdiğimiz dolaşım ağı, kullanıcıyı mekânın ritmine dahil eden, yönlendiren ve yormayan bir kurgu üzerine kuruldu. Yeşil alanların sürekliliği ve açık mekânların geçirgenliği sayesinde yapıların çevresinde değil, tam içinde hissedilen bir doğa senaryosu oluşturduk.

Peyzajı yaşayan bir sistem olarak ele aldık. Sosyal etkileşimi teşvik eden geniş iç avlular, gölgeliklerde soluklanan oturma alanları, yerel ve dayanıklı bitki türleriyle kurulan ekolojik denge; hem kullanıcı konforunu hem de sürdürülebilirliği birlikte gözeten bir mekânsal kurguyu mümkün kıldı. Erişilebilirlik ilkesini tüm detaylara yedirerek, dış mekânın her birey tarafından eşit biçimde deneyimlenmesini sağladık.

Bu yaşanabilir dış mekân kurgusu, sadece doğayla temas değil, aktif yaşamla da bütünleşiyor. Peyzajın içine yerleştirilen çocuk oyun alanı, basketbol sahası ve sosyal donatılarla bağlantılı kapalı spor salonu, fiziksel hareketin ve sosyal etkileşimin doğal bir parçası haline geldi. Açık alanın dinamizmi, kullanıcıların günün farklı anlarında bu mekânlarla etkileşime girmesine olanak tanıyor.

Ama bizce peyzaj sadece sistem değil, aynı zamanda bir duygudur. Sabah yürüyüşünde duyulan yaprak hışırtısı, bir ağacın gölgesine uzanan çocuk, toprağa temas eden ayaklar… Tasarladığımız bu dış mekânlar, sadece kullanışlı değil; hissedilen, hatırlanan ve yaşanmak istenen alanlar oldu.

Marus Bilkent’in peyzajı, doğayı yaşama dahil eden bir dil konuşuyor. Bu dili tasarlarken amacımız; mimariyle bütünleşen, insana temas eden ve zamanı aşan bir dış mekân kimliği oluşturmaktı. Sessiz ama kalıcı bir iz bırakmak istedik — doğayla, mimariyle ve insanla birlikte.

TAPS PROJE – Tuğba Akyol Şaylan

İLETİŞİM

Bizimle İletişime Geçin

Formu doldurun sizi hemen arayalım.

www.marusbilkent.com web sitesinde Marus Bilkent markasına ait olan her türlü görsel, logo, kurumsal kimlik ve sosyal medya hesaplarındaki tüm içeriklerinin (Görsel, Metin, Audio ve Video) tüm hakları Marus Yapı'ya aittir. İzinsiz kullanılamaz, izinsiz kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır.